SANAT KÖŞESİ: CLAUDE MONET
Merhabalar! Bugün Sanat Köşemizde ünlü ressam Claude Monet’i tanıyacağız. İyi okumalar!
Hayatı:
14 Kasım 1840 tarihinde Fransa’nın Paris şehrinde dünyaya gelen Monet, 5 yaşındayken ailesiyle birlikte Normandiya’da bulunan La Havre’a taşındı. Babasının mesleği bakkal olduğundan, Monet’in de bakkal olması isteniyordu.
Buna karşı çıkan annesi oldu. 1851’de La Havre’da bulunan bir ortaokula başlayan Monet, bu dönemde çeşitli karikatürler yapmaya başladı. Jacques-Francois Ochard’dan ilk çizgi derslerini aldı. Bu süreç içerisinde açık havada resim ilk Fransız manzara ressamlarından biri olan Eugene Bouidin ile tanıştı. Ondan dersler alarak yağlı boya tekniği ve açık hava resim yapma yöntemlerini öğrendi.
28 Ocak 1857’de annesi öldüğünde 16 yaşındaydı, okuldan ayrıldı ve dul teyzesinin yanına yerleşti.
Haziran 1861’de Monet, yedi yıllık bir sözleşmeyle orduya katıldı, fakat görevinin ikinci yılında teyzesi Madame Lecadre sözleşmesinin feshedilmesini sağladı. Ancak Madame Lecadre’nin bir koşulu vardı: Monet’nin üniversitede sanat eğitimi alması. Monet’nin de Alman ressam Johan Barthold Jongkind’ın teyzesini bu fikre teşvik etmiş olması muhtemeldir.

1862’de Paris’te Charles Gleyre’in öğrencisiyken, üniversitedeki geleneksel resim anlayışı Monet’te hayal kırıklığı yarattı. Bu dönemde Pierre-Auguste Renoir, Frederic Bazille ve Alfred Sisley ile tanıştı. Birlikte resme yeni yaklaşımlarını paylaştılar, ışığın açık havada yarattığı etkiyi resme parçalanmış renkler ve seri fırça darbeleriyle aktardılar. Bu daha sonraları empresyonizm olarak adlandırıldı.
Fransa Prusya Savaşı süresince (1870-1871) Monet İngiltere’ye sığındı. Orada, John Constable ve Joseph Mallord William Turner’ın resimleri üzerinde çalıştı. Her ikisi de renk kullanımında Monet’in yenilikçi buluşlarına ilham kaynağı olmuşlardır.

1871-1878 yılları arasında Monet, Fransa’ya geri döndü. Önce çocukluğunun geçtiği La Havre kentine gitti. Le Havre’dan bir manzarayı yansıtan İzlenim: Gün Doğumu (Impression, soleil levant) tablosunu yaptı. 1874’te ilk empresyonist sergide yer alan bu resim günümüzde Paris’te Musée Marmottan-Monet’dedir. Sanat eleştirmeni Louis Leroy, resmin adından yola çıkarak “izlenimcilik” (empresyonizm) terimini, aşağılamak amacıyla ortaya atmıştır.

1873’te Paris yakınlarında ve Seine nehri kıyısında bir köy olan Argenteuil’e yerleşerek eşi Camille ile birlikte altı yıl yaşadı; en çok tanınan eserlerinden bazısını burada yaptı.

1874 yılında Manet, Degas, Renoir, Cezanne, Pissaro, Sisley ile beraber açtıkları sergi başarısız olunca ekonomik şartları iyice kötüledi. Ancak Manet’in yardımıyla Argueille’de kalmayı sürdürebiliyordu. Bu dönemde resimleri hayatının başka hiçbir döneminde olmadığı kadar koyulaştı, kasvetli bir hâl aldı.

Monet, 1923’te katarakt sebebiyle iki kez ameliyat olmuştur. Katarakt olduğu süreçte yaptığı resimlerin genel olarak kırmızı tonlarda olduğunu görürüz, bu katarakt hastalarının görüş biçiminin karakteristiğidir.
Monet, 5 Aralık 1926’da, 86 yaşındayken akciğer kanseri nedeniyle ölmüş ve Giverny kilisesi mezarlığına gömülmüştür.
Eserleri:
1866-Camille
1867-Sainte Adresse’de Teras
1875-Argenteuil’de Kar
1899-Nilüfer Gölü
1900-Monet’in Bahçesinde Süsenler
1900-Water Lily Pond
Share this content:
Yorum gönder